Google+ Facebook Twitter

Böbrek Taşı

Böbrek taşı nedir?

 

Böbrek taşı genellikle; idrarın, idrar yollarına geçmeden önce toplandığı böbreğin orta kısmında meydana gelir. İdrardaki kalsiyum ve ürik asit gibi belli maddelerin kristalleşmesi ve bu kristallerin zamanla kümeleşmesi sonucu oluşur. Küçük taşlar herhangi bir soruna sebep olmadan vücudu kendiliğinden terk eder. Büyük taşlar mesaneye doğru ilerlerken idrar yollarında hasara neden olur. Şiddetli ağrı meydana gelir ve idrar akımı tıkanır. Böbrek taşları daha çok, genç ve orta yaşlı kişilerde görülür. Erkeklerde kadınlara kıyasla daha sıktır. Sıcak bölgelerde yaşayan kişilerde de böbrek taşı gelişme riski daha yüksektir. Çünkü sıcak sebebiyle vücutta su kaybı fazladır ve dolayısıyla da idrarda yoğun şekilde mineral birikir. Eğer bir kez böbrek taşı düşürmüşseniz, tekrar etme olasılığı yüksektir. Bu nedenle, böbrek taşınızın sebebini belirleyerek tekrar oluşmasını engellemeye çalışmak akıllıca olacaktır.

 

Böbrek taşının belirti ve bulguları nelerdir?

 

Sırt ve bel bölgesinde başlayarak kasığa doğru yayılan "kuşak" tarzında şiddetli ağrı
Bulantı ve kusma
Aşırı terleme
İdrarda kan görmek, idrarda pembe-kırmızı renk değişikliği
Acilen idrara çıkma isteği Bazen olaya idrar yolları enfeksiyonu da eşlik eder. Bu durumda aşağıdaki belirtiler de tabloya eklenebilir.
Yüksek ateş, ürperme, titreme
Sık sık gelen acilen idrara çıkma isteği
Ağrılı idrar yapma
Bulanık renkli veya kötü kokulu idrar
 

Böbrek taşının belirti ve bulguları nelerdir?

 

Böbrek taşlarının neden bazı insanlarda sık sık görülürken diğerlerinde hiç oluşmadığı bilinmemektedir. Vakaların %90'ında neden belirsizdir. Nedenler arasında aşağıdaki faktörler sayılabilir.

Kalıtımsal faktörler: Aynı aile içerisinde birden fazla kişide görülebilir.
Gut hastalığı, iltihabi barsak hastalığı veya kronik idrar yolları enfeksiyonu olan kişilerde daha sık görülür.
Çok az sıvı almak ve uzun süreli yatak istirahati
İçeriğinde kalsiyum bulunan mide asidini giderici ilaçların uzun süreli kullanımı
Beslenme bozukluğu: Özellikle B6 vitamininin ve magnezyumun az alınması
Kandaki kalsiyum miktarını arttıran hastalıklar: Paratiroid bezinin aşırı çalışması, süt-alkali sendromu, sarkoidoz, paget hastalığı, kemik tümörleri
Doğumsal bozukluklar
Kalıtsal olarak böbrek taşı yapma ihtimali yüksek olan kişilerde; çikolata, üzüm, ıspanak ve çilek gibi kalsiyumdan zengin gıdaların aşırı tüketilmesi
 

 

 
BÖBREK TAŞ HASTALIĞINDA ENDOSKOPİK TEDAVİLER

Perkütan Nefrolitotripsi (PNL) 
Bu sayfada büyük böbrek taşı olan hastaların (>2 cm.) ya da böbreğindeki taş nedeniyle cerrahi müdahale gerektiren taş hastalarının bilgilendirilmesi için PNL yöntemi ile taş tedavisi hakkında bilgi verilmektedir. İdrardaki kimyasal tuzların kristalleşmesi ve bu kristallerin birbiriyle birleşmesi sonucu idrar yollarında böbrek taşı ya da taşları meydana gelir. Özellikle böbrek içindeki 2 cm.den büyük taşlarda ESWL denilen taş kırma cihazı ile taşın kırılmasında ya da kırıldıktan sonra bu denli büyük taşın idrar kanallarından dökülmesinde hasta açısından sıkıntılar olabilmektedir (örneğin uzun ve tekrarlayan taş kırma seansları, taşın yeterli şekilde kırılmaması, kırılan taşların tam dökülememesi ya da dökülürken ağrı ve böbrekte tıkanmalara yol açması -stone street, stein strasse, taş yolu- gibi). Amerikan Üroloji Derneği, Avrupa Üroloji Derneği ve Türk Üroloji Derneği’nin yayınladığı taş hastalıkları tanı ve tedavi kılavuzlarında da belirtildiği gibi, böbrek içinde 2cm’den büyük taşlarda ilk tedavi seçeneği PNL olmalıdır. Diğer yandan böbreğin alt havuzcuğunda kırıldıktan sonra dökülmesi, yerçekimi nedeniyle, zor olacak hastalar da bile PNL bir tedavi önerisi olarak hasta ile konuşulmalıdır.
Perkütan nefrolitotripsi (PNL), ciltten bir iğne ile taşın bulunduğu böbrek sistemine girildikten sonra , bu iğne içinden bir kılavuz tel sisteme yerleştirilir. İğne çıkartılır ve bu kılavuz tel üzerinden yerleştirilen ve şişirilebilen balon ile delik yaklaşık 1 cm. çapında bir delik oluşturacak şekilde şişirilir . Bu balon üzerinden böbrek içine yerleştirilen ve yaklaşık 1 cm çapındaki boru kanalıyla sisteme endoskop-teleskop- ile girilerek, böbrek içindeki taşların kırılması ve parça parça boru yolundan dışarı alınır. İşlem bittikten sonra idrar drenajını ve hızlı iyileşmeyi sağlamak için, geçici süre kalacak şekilde (1-2 gün), sisteme ufak bir borucuk yerleştirilir . Bu yöntem, hastaya az zarar veren bir teknik olarak böbrek taşı ya da taşlarının çıkartılmasında hastaya etkin ve güvenilir bir tedavi olanağı sağlar.
 

PNL yöntemi ile taş tedavisi uzun yıllardır birçok hastaya tüm dünyada uygulanmakta olan bir cerrahi tedavidir. Böbrek taşı olan hastaların hemen hemen büyük bir bölümünde artık açık cerrahi ile taş tedavisinin yerini almış güvenilir bir yöntemdir. Yaklaşık olarak, hastanın hazırlanması ve genel anesteziden uyanması dahil, cerrahi 2-4 saat arasında sürmektedir. PNL yöntemi ile taş tedavisi bel bölgesinde cilde açılan 1-1.5 cm. büyüklüğündeki bir delikten gerçekleştirilmektedir. Ameliyat esnasında röntgen görüntüsü yardımıyla bu delikten böbrek içine yerleştirilen bir tüp içinden böbrek için bir teleskop yardımıyla girilerek böbrek içindeki taş ya da taşlara ulaşılır. Tüpten çıkamayacak kadar büyük taşlar lazer, ultrason ya da havalı taş kırma probları ile kırılarak tek tek bu tüpten dışarı alınır. Girişim sonrası, ameliyatın gerçekleştirildiği delikten böbreğe ince bir sonda (nefrostomi tüpü) yerleştirilir ve ameliyat sonrası hızlı iyileşme için 1-2 gün bekletilir. 2-3 cm boyutundaki tek taşlı olgularda bu sözü edilen nefrostomi tüpünün yerleştirilmesine genellikle gerekmez. PNL sonrasında ameliyata bağlı ağrı oldukça kısa süreli ve az olup, hastanede kalma süresi ve günlük aktivitelere ve işe dönme süresi açık cerrahiye göre anlamlı şekilde kısadır. Genellikle nefrostomi tüpü ameliyattan sonraki 1. ya da 2. çıkartılır ve delikten ıslatmanın kesildiği birkaç saat gözlendikten sonra hasta çıkartılır. Açık taş ameliyatında yapılan cerrahi kesiye göre anlamlı derecede kozmetik avantaj da sağlanmaktadır.

Özellikle bu hastaların kronik taş hastalığı olduğu kabul edildiğinde, geçmişte ya da gelecekteki taş riskleri düşünülecek olursa, PNL uygulamasının mutlaka PNL konusunda tecrübeli bir cerrah tarafından yapılması önem kazanmaktadır. Bunun en önemli nedenleri ameliyat sırasında böbreğe en az hasarı vermek ve bunun yanında böbrek içindeki taşları tamamen temizlemek ve taşsızlığı sağlamaktır. Bazı büyük taşlarda geriden kalan taşlar olabilir ve bunlar ya erken bir sürede ikinici kere PNL seansı ile temizlenir ya da ufak taşalra ESWL taş kırma tedavisi uygulanır. Ancak en ideali sadece bir seans PNL ameliyatı ile tam taşsızlığın sağlanmasıdır. Bunun içinde PNL uygulama konusunda cerrahın tecrübesi ön plana çıkmaktadır.
Taşsızlık iki nedenden dolayı öenm taşımaktadır.

1. Kronik taş hastalığı düşünülen hastalarda bir an önce metabolizma değerlendirmesine başlanarak taş oluşumunun nedenini ortaya koymak ve bu nedene yönelik diet uygulamaları ya da ilaç tedavilerine başlamak. Artık tam taşsızlık sağlanmış bir taş hastasında amaç yeni taş oluşumunu önleyecek önleyici tedavi uygulamaları olmalıdır.
2. Geride kalan bir taş, zaten taş hastalığı için metabolik olarak risk altında olna hastada yeni kristallerin çökmesi ve yeniden taş oluşması için ya da o taşın büyümesi için kolaylık sağlamaktadır.

Fleksibl Üreterorenoskopi (RİRC, Retrograd İntraRenal Cerrahi)

 

İngilizce “Flexible” kelimesi kıvrılabilir, bükülebilir anlamına gelmektedir. Üreter, böbrekte oluşan idrarı böbrek havuzundan (pelvis) idrar torbasına taşıyan ince kanala denilmektedir. Üreter sağ ve soldaki böbrekte olmak üzere iki tanededir. Endoskopi kelimesi yine İngilizce dilinde “Endoscopy” kelimesinden vücut içindeki bir organa teleskop vasıtasıyla bakma, gözleme anlamına gelmektedir. Bu üç kelimenin birleşmesinden oluşan “ Fleksibl Üreterorenoskopi “ Kıvrılabilen çok ince bir teleskop vasıtasıyla, vücuda hiçbir delik açmadan, idrar kanalından üreter ve böbrek içine girilmesi ve buradaki taş ya da tümörün lazer yoluyla kırılması ya da alınmasını içermektedir.

Buradaki konumuz taş hastalığı olduğundan sadece taş tedavisi hakkında bilgi verilmektedir.
Kıvrılabilen fleksibl üreteroskoplar genellikle 8-10 Ch denilen (3.-3.5 mm) çap kalınlığındadır.İçinde optik mercekler ya da dijital kamera kabloları ile taşın kırılması ve alınması içinde kullanılan çok ince çalışma kanalı mevcuttur. 

Fleksbil Üreterorenoskop teknik özelliği olan incelik ve kıvrılabilirlik nedeniyle, vücuda en bir delik açmaksızın idrar kanalından üreter ve böbrek içine rahatlıkla ulaşabilmekteyiz. Bunun yanında böbrek içindeki tüm odacıklara tek tek girilebiliriz.

Böbreğin içindeki taşları rahatlıkla, ince çalışma kanalından geçen lazer kablo sistemi ile kırabilmekte ve kırılmış büyük (4-5 mm lik taş parçaları bu incelikteki bir çalışmada büyük olarak kabul edilmektedir) basket yöntemi ile almaktayız . Burada 3 mm ve altındaki taş kırıntıları toplanmaz ve ağrısız şekilde rahatlıkla düşürülebilirler.

Fleksible Üreterorenoskopi uygulayan hekim, cihaza bağlı kameranın sağladığı mükemmel görüntü altında, aletin kıvrılabilen uç kısmını bir eliyle kontrol ederek böbrek içindeki tüm odaları kontrol edebilmekte ve buradaki taşlara ulaşarak lazer ile kırabilmektedir . Aynı zamanda da ayağı ile kontrol ettiği röntgen pedalı ile endoskopinin böbreğin içindeki pozisyonunu ve varsa diğer taşların yerini kontrol edebilmektedir .
 

Rijid Üreterorenoskopi (URS)
İngilizce “Rigid” kelimesi bükülemez, sert anlamına gelmektedir. Üreter, böbrekte oluşan idrarı böbrek havuzundan (pelvis) idrar torbasına taşıyan ince kanala denilmektedir. Üreter sağ ve soldaki böbrekte olmak üzere iki tanededir. Endoskopi kelimesi yine İngilizce dilinde “Endoscopy” kelimesinden vücut içindeki bir organa teleskop vasıtasıyla bakma, gözleme anlamına gelmektedir. Bu üç kelimenin birleşmesinden oluşan “ Rijid Üreterorenoskopi “ Kıvrılmayan çok ince bir teleskop vasıtasıyla, vücuda hiçbir delik açmadan, idrar kanalından üreter içine girilmesi ve buradaki taş ya da tümörün lazer ya da hava basıncı yoluyla kırılması ya da alınmasını içermektedir.
Rijid üreteroskop uzun ve çok ince bir endoskopi cihazıdır. Rijid Üreteroskopların kalınlığı 1-1.5 cm.e kadar olabilmekle beraber. Günümüzde 0.8-1.3 cm.lik endoskoplar daha sıklıkla kullanılmaktadır. Görüntü daha geniş ve açısı da 0-10° olup, çalışma kanalı kıvrılabilen endoskopa göre biraz daha kalın olup 1.5 mm.e çıkabilmektedir. Biraz daha kalın olan iki çalışma kanalının olması nedeniyle daha hızlı ve rahatlıkla cihazların kullanımı ve taşın kırılması ve alınması söz konusudur. Ancak en önemli sınırlama, kıvrılamadığı için sadece üreter kanalındaki taşların kırılması ve alınmasında tedavi sağlar. Böbrek içindeki taşlarda kullanım etkinliği, kıvrılabilme yeteneği olmadığından, yoktur.